Bilinç Akışı Nedir? Roman Tekniklerinden Şuur Akımı

Bilinç akışı nedir, roman tekniklerinden şuur akımı... Anlatım tarzları... Anlatım biçimleri... Roman yazma teknikleri... Bilinç akımı... Butik Kitap'ta...

10 Aug 2021 Genel 1137

Bilinç akışı nedir? Roman tekniklerinden şuur akımı

Çağdaş romancılığın en önemli anlatım biçimlerinden birisi olan bilinç akımı, bir tür bilinçaltı konuşmasıdır ve bilinç konuşması olan iç monologla iç diyaloga kimi açılardan benzer. En öne çıkan farkı dil bilgisi kurallarına bağlı kalınmaksızın gerçekleştirilmesidir. Rusal olguların herhangi bir dolayıma uğramaksızın, kahramanın merkezinde verildiği bilinç akışı, serbest ve çağrışıma dayalı konuşmadır. Psikanalizin romana hediyesi olan bilinç akımı konuşması yapan karakter, zaman ve yer algısından uzak bir şekilde dış dünyanın kendi ruhuna yaptığı tesirleri şiirsel ve ritmik bir şekilde aktarır. Bilinç akımının devreye girdiği yerlerde olaylar, hisler, intibalar, bir düş atmosferi şeklinde anlatılır, anlatım bu sayede derinleşip ruhsal bir şekle bürünür. Bilinç akışını kullanan romancılar, olayları keser, karakterin olay ile alakalı intibalarına yer verir.

Birinci rögre… acayip! Rögre… jö regret … tü regret… il regre… teessüf ederim, teessüf edersin, teessüf eder. Demek ki ilk yahut birinci teessüf… Güzel, çok güzel! Benim için ne kadar uygun… Sonor, sonor… ses çıkaran deniz kenarında ki oraya Sorrant denizi mavi dalgalarını… portakal ağacının altında açar… Vardır… ne vardır? İnce yolun kurgünde (der kurb-ı Çamlıca-i sagir gibi) kokulu çit duvarının altında vardır. Ne vardır? Bir adet ufak ve dar, yani ensiz ve yabancının dalgın ayaklarına endiferan, yani ilişiksiz bir taş vardır.

Oh! Ne kadar güzel!... Ben bu latif poeziyi nasıl olmuş da görmemişim. Çok şey… Ah! Dur bakalım alt tarafı nedir? Müsyü Piyer de gecikti.” (Araba Sevdası/ s. 166).

“O zaman ufak bir muhâkeme, bir itizâr başlardı: İmtihanda kendisine sıra geç geliyordu. Sabahleyin pek erken kalkınca, gündüz saat sekize kadar… Bu on saat zarfında, evet, saatte otuz sayfadan… O! Vakit artıyor, hatta bir daha tekrara bile müsâid… Hem zaten sabahtan beri çalışıyor. Kaç günden beri de zihni yorulmuş… Hıfzıssıhha tenezzühü, istirahâti tavsiye etmiyor mu?” (Hayal İçinde/ s. 42).