Bir Sürgün Romanı Özet

Bir Sürgün romanı özet... Yakup Kadri Karaosmanoğlu... Doktor Hikmet... Roman... Cumhuriyet dönemi Türk romanı... Detaylar Butik Kitap'ta...

18 Dec 2021 Genel 2355

Bir Sürgün romanı özet

Dr. Hikmet İzmir’e sürgün edilen bir devlet  memurudur. Dr. Hikmet sıkıntı yaşamaktadır, dertleri vardır ve çökmüş orta yaşlı bir insandır. Dr. Hikmet Guraba Hastanesi’nden çıkınca heyecanlı bir biçimde “Abajali’nin” dükkanına gider ve hafta içerisinde gelen tüm kitaplarla dergileri bakar, kimi zaman saatlerce dükkandan çıkmaz ve yanına bir iki tane kitapla dergi alıp çıkar.

Bir ara gazetelerle mecmuaları okumasının ardından içinde az bir şarap bulunan bir bardağa bakar . Bardağın dibinde de bir bulunur. Şarabın içerisinde döner dolaşır, bir yere gitmez buna bakıp işte herhangi bir yere gidemediğini düşünür.

Aynı anda limandaki dev vapurlardan birisinin bacası Dr. Hikmet'e, uzun mesafelerle uzak diyarların bağrından çıkan bir ses gibi gelir. Büyük vapurların bacasından çıkan bu haykırışların Dr. Hikmet üstünde ciddi bir tesiri vardır.

Dr. Hikmet pek çok kitaplarla dergiler okumuştur. Bunun dışında buralarda pek çok ülkenin tanıtımını okumuştur ve bazı bilgiler edinmiştir. Fakat bu ülkelere daha önce gitmemiştir. Bu vapur sesi de Dr. Hikmet’î çağırır. "Hadi kalk gidelim." der.

Ancak, Dr. Hikmet koşmak istese de koşamayan, bağırmak istese de bağıramayan kabus içerisinde bunalan bir kimse gibi söz konusu çağrıya uyamamaktadır. O da kendisini harekete geçiren bu sese cevap veremez.

Dr. Hikmet 4. bira şişesini de içmesinin ardından bu olacağı vakitten daha güçlü bulur. Vapurun önünde hazır durur, bu hareketleri gizler ve karanlık denizin üzerinde kanatlarını gerer. Ardından o da rehavet yaşayarak Dr. Hikmet vapura biner ve etrafındaki insanlara bakar.

Dr. Hikmet’in üzeri o denli düzgün değildir ve oradakiler Dr. Hikmet’e bakar. Bir gün “Nigare” isimli vapur Pire limanını gelir gelmez Dr. Hikmet’in ilk işi karaya çıkıp bir şeyler almaktır.

Dr. Hikmet, ardından vapurda biri ile tanışır ve onunla dostluk kurar fakat belirli bir müddet sonra söz konusu dostluğu kurduğu insan da kendisinden kaçar.

Dr. Hikmet’in bu maceraları yaşadıktan sonra Paris'te çalışır. Paris’teki bir lokantada bir kadının oturduğu masaya oturmayı ister. Ve bu vesileyle kadın ile tanışır.

Ardından Paris’te bir Türk bulmak için yollara düşer, aramaya koyulur. Babasına bir mektup yollamak ister ama nasıl yollayacağını bilemez. Dr. Hikmet Paris’te gezer. Son günlerde Luxembon bahçesi, mahzun bir hal alır. Dr. Hikmet en fazla Jardin Des Tuilleries'le Place de la Concorde’u çok beğenir.