Ezop Masalları Hakkında...

Ezop Masalları M.Ö. VI. asırda yaşadığı düşünülen Yunan masal anlatıcısı Ezop'un yazdığı fabl türündeki masalardır. Bugünkü yazımızda bütün dünyada zevkle okunan Ezop Masalları üzerinde duracağız.

19 Apr 2021 Genel 3022

Ezop Masalları

İnsanlığın ortak mallarından biri olan bu masallarda hayvanlar, bitkiler veya cansız varlıklar, tıpkı fabllarda olduğu gibi insanlara benzer şekilde düşünüp konuşur. Masallarda Tanrılar ile insanlar bir araya gelir. Masalların temelinde halkın idarecilere örtük eleştirileri ve itirazları vardır. Hindistan coğrafyasında M.Ö. IV. asırda ortaya çıkan "Jataka masalları" ile M.Ö 300- M.Ö 100 senelerinde anlatılan Pança-Tantra Hayvan Masallarına benzer.  La Fontaine masalları da Ezop Masallarına benzer. 

Ezop Masallarında adalet, dostluk, doğruluk, bağışlamak, cömertlik, alçakgönüllülük, kanaat, sadakat, kendini bilme vb. düşünceler öne çıkarılır, zulüm, düşmanlık, ihanet, kendini beğenmek, cimri olmak, aç gözlülük, cahillik, kadir bilmezlik, yalancılıkla bencillik vb. düşünceler eleştirilir.

M.Ö. VI. asırda Ezop’un anlattığı masallar dilden dile aktarılıp Sokrates’a dek uzanır; Sokrates da bu masalların kimilerini nazma dönüştürür. Wikipedia'da şöyle bir ayrıntı vardır:

"İlk kez M.Ö. 300 yılında Atinalı filozof Demetrios Phalereustarafından kağıda geçirildiği düşünülür. Demetrios Phalereus'un eserinden günümüze hiç iz kalmamıştır."

M. Ö. I. asırda şair Gaius İulius Phaedrus tarafından masal  Latin diline aktarılmıştır. Anadolu’da yaşamını sürdürdüğü düşünülen şair Babrios masalları bir kısmını M.S. 100 senesinde derlemiştir. IV. asırda Maksimos Planudes masalları nesir olarak yazmıştır. XVII. asırda La Fontaine'in fabllarını bu eserden etkilenerek yazdığı ifade edilir. Ezop masallarını, Türk yazarlardan Nâzım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Nurullah Ataç, Sabahattin Eyüboğlu, Ülkü Tamer, Olcay Göçmen, Türkan Uzel vb. Türk diline aktarmıştır.