Kıta Nazım Şekli, Özellikleri ve Örnekler

Kıta nazım şekli, özellikleri ve örnekler... Divan edebiyatı... Divan şiiri... Eski Türk edebiyatı... Nazım şekilleri... Nazım biçimleri... Kıta örnekleri... Detaylar Butik Kitap'ta...

16 Oct 2021 Genel 16699

Kıta nazım şekli, özellikleri ve örnekler

Kıta nazım şekli iki beyitten oluşmaktadır. Bu nazım biçimi bir çeşit gazeldir aslında. Şiirin beyitleri arasında mana birliği bulunmaktadır. Divanların "mukattaat" bölümünde bulunmaktadır. Bu nazım şeklinin uyak düzeni xa-xa şeklindedir. Kıtada konu bütünlüğünün bulunması gerekir. Diğer nazım şekillerinden farkı mahlasın bulunmamasıdır ama mahlas kullanılmış olan kıtalar da bulunmaktadır. Kıtaların konusu hikmet, yergi ve fikirdir.

Bu nazım şeklinin iki türü bulunmaktadır:

  1. Nazım: Bu kıta türünün ilk beyti musarradır (kafiyelidir). Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
  2. Kıta-i kebire: Bunlar, tarih düşürme kıtalarıdır. Beyit sayısı ikiden çoktur. Kafiye düzeni xa-xa-xa… şeklindedir. Mahlas herhangi bir beyitte bulunmaktadır.

En fazla kıtası bulunan şairler arasında 69 kıtayla Necâti Bey (ölm. 1508-09), 42 kıtayla Fuzûlî (ölm. 1556), 64 kıtayla Nev'î Yahyâ (ölm. 1599), 27 kıtayla Bâkî (ölm. 1600), 33 kıtayla Rûhî-i Bağdâdî (ölm.1605) gelmektedir.

Kıta örnekleri

Tecelli ber urur yer yer sevâd-ı dağ-ı cânumdan 

Cihanda Tür-ı aşkum nûr akar her gülsitânumdan 

Nola bağ-ı cihanda olsa mihr ü mahdan meşhûr 

Bu kıt’am tâze bir güldür gülsitân-ı beyanumdan  (Lefkoşalı Gâlib)

Kıt'a-i kebîre örneği

Ey vücûd-ı kâmilün âyinedâr-ı feyz-i Hak 
Âsitânun kıble-i hâcât-ı erbâb-ı yakîn

Ey kemâl-i re'fetün sermâye-i emn ü emân
V'ey cemâl-i şevkettin pîrâye-i dünye vü dîn

Hüsn-i re'yün âfıtâb-ı âlem-i sıdk u safâ 
Hâk-i pâyün menşe'-i cem'iyyet-i rûy-ı zemîn

Gelmemiş bir sen kimi pâkîze-tıynet âleme
Tâ binâ-yı âlem etmiş nakş-bend-i mâ u tîn

Mesned-i Nûşirevândur buk'a-i Dârü's-selâm 
Sensen istihkak ile Nûşirevâna câ-nişîn

Cismdür ma'nîde burc-ı evliya sen rûh-ı pâk 
Bî-nigîndür hıtta-i Bağdad sen nakş-ı nigîn

Serverâ yüz şükr kim feyz-i kemâl-i re'fetün 
Evliya burcını kılmış reşk-i fırdevs-i berîn

Hâs u âm olmış nevâl-i ni'metünden behre-mend 
Aferin ey şehriyâr-ı mülk-perver âferîn

Men ki bir kemter du'â-gûyem nazar saldım mana 
Koymadım hâk-i mezelletde kalam zâr u hazîn

Zayi' iken kadrümi bildürdün ehl-i âleme 
Tîre iken eyledün hâk-i vücûdum anberîn

Ebr-i lutfun kıldı hâr-ı huşkumı gülbergi ter 
Feyz-i cûdun kıldı eşk-i hârumı dürr-i semîn

Ni'metün şükri mana farz kıldı ızhâr-ı sena 
Şefkatün tavkı meni kıldı gulâm-ı kemterîn

Gam degül ehl-i garaz eylerse menden men'-i hayr

Gam degül ehl-i hased men miskîne bağlarsa kîn

Rüzgâr ile menüm maksûdumı hâsıl kılup
Ol ki men' eyler olur bedhâh-ı Rabbü'l-âlemîn

Hîç şek yok kim yeter maksûda kalmaz nâ-ümîd 
Hırmen-i eltâfun etrafında olan hûşe-çîn

Var ümîdüm mihr ü mâh etdükçe devrân olasan 
Kâmyâb u kâmrân u kâmbahş u kâmbîn.           (Fuzûlî)