Kıta Nazım Şekli, Özellikleri ve Örnekler
Kıta nazım şekli, özellikleri ve örnekler... Divan edebiyatı... Divan şiiri... Eski Türk edebiyatı... Nazım şekilleri... Nazım biçimleri... Kıta örnekleri... Detaylar Butik Kitap'ta...
Kıta nazım şekli, özellikleri ve örnekler
Kıta nazım şekli iki beyitten oluşmaktadır. Bu nazım biçimi bir çeşit gazeldir aslında. Şiirin beyitleri arasında mana birliği bulunmaktadır. Divanların "mukattaat" bölümünde bulunmaktadır. Bu nazım şeklinin uyak düzeni xa-xa şeklindedir. Kıtada konu bütünlüğünün bulunması gerekir. Diğer nazım şekillerinden farkı mahlasın bulunmamasıdır ama mahlas kullanılmış olan kıtalar da bulunmaktadır. Kıtaların konusu hikmet, yergi ve fikirdir.
Bu nazım şeklinin iki türü bulunmaktadır:
- Nazım: Bu kıta türünün ilk beyti musarradır (kafiyelidir). Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
- Kıta-i kebire: Bunlar, tarih düşürme kıtalarıdır. Beyit sayısı ikiden çoktur. Kafiye düzeni xa-xa-xa… şeklindedir. Mahlas herhangi bir beyitte bulunmaktadır.
En fazla kıtası bulunan şairler arasında 69 kıtayla Necâti Bey (ölm. 1508-09), 42 kıtayla Fuzûlî (ölm. 1556), 64 kıtayla Nev'î Yahyâ (ölm. 1599), 27 kıtayla Bâkî (ölm. 1600), 33 kıtayla Rûhî-i Bağdâdî (ölm.1605) gelmektedir.
Kıta örnekleri
Tecelli ber urur yer yer sevâd-ı dağ-ı cânumdan
Cihanda Tür-ı aşkum nûr akar her gülsitânumdan
Nola bağ-ı cihanda olsa mihr ü mahdan meşhûr
Bu kıt’am tâze bir güldür gülsitân-ı beyanumdan (Lefkoşalı Gâlib)
Kıt'a-i kebîre örneği
Ey vücûd-ı kâmilün âyinedâr-ı feyz-i Hak
Âsitânun kıble-i hâcât-ı erbâb-ı yakîn
Ey kemâl-i re'fetün sermâye-i emn ü emân
V'ey cemâl-i şevkettin pîrâye-i dünye vü dîn
Hüsn-i re'yün âfıtâb-ı âlem-i sıdk u safâ
Hâk-i pâyün menşe'-i cem'iyyet-i rûy-ı zemîn
Gelmemiş bir sen kimi pâkîze-tıynet âleme
Tâ binâ-yı âlem etmiş nakş-bend-i mâ u tîn
Mesned-i Nûşirevândur buk'a-i Dârü's-selâm
Sensen istihkak ile Nûşirevâna câ-nişîn
Cismdür ma'nîde burc-ı evliya sen rûh-ı pâk
Bî-nigîndür hıtta-i Bağdad sen nakş-ı nigîn
Serverâ yüz şükr kim feyz-i kemâl-i re'fetün
Evliya burcını kılmış reşk-i fırdevs-i berîn
Hâs u âm olmış nevâl-i ni'metünden behre-mend
Aferin ey şehriyâr-ı mülk-perver âferîn
Men ki bir kemter du'â-gûyem nazar saldım mana
Koymadım hâk-i mezelletde kalam zâr u hazîn
Zayi' iken kadrümi bildürdün ehl-i âleme
Tîre iken eyledün hâk-i vücûdum anberîn
Ebr-i lutfun kıldı hâr-ı huşkumı gülbergi ter
Feyz-i cûdun kıldı eşk-i hârumı dürr-i semîn
Ni'metün şükri mana farz kıldı ızhâr-ı sena
Şefkatün tavkı meni kıldı gulâm-ı kemterîn
Gam degül ehl-i garaz eylerse menden men'-i hayr
Gam degül ehl-i hased men miskîne bağlarsa kîn
Rüzgâr ile menüm maksûdumı hâsıl kılup
Ol ki men' eyler olur bedhâh-ı Rabbü'l-âlemîn
Hîç şek yok kim yeter maksûda kalmaz nâ-ümîd
Hırmen-i eltâfun etrafında olan hûşe-çîn
Var ümîdüm mihr ü mâh etdükçe devrân olasan
Kâmyâb u kâmrân u kâmbahş u kâmbîn. (Fuzûlî)