Müstezat Nedir? Müstezat Örnekleri

Müstezat nedir? Müstezat örnekleri... Divan şiiri... Divan edebiyatı... Klasik Türk şiiri... Klasik Türk edebiyatı... Detaylar Butik Kitap'ta...

28 Oct 2021 Genel 10250

Müstezat nedir?

“Ziyadeleşmiş, artmış, çoğalmış” anlamlarına gelen müstezat, bir uzun bir kısa mısra ile kaleme alınan şiirlere (gazellere) verilen isimdir. Divan şiirinde gazelin dizelerinin arasına kısa dizeler ilave edilerek oluşturulan bir şiir biçimidir. Gazelin bir türü olan müstezatlarda gazelde işlenen konular işlenir. Daha sonra ilave edilen dizelere ise ziyade adı verilmektedir. Aruz vezninin “mef’ûlü/mefâ’îlü/mefâ’îlü/fe’ûlün” kalıbı ile kaleme alınan müstezatların ziyade beyitleriyse aruz vezninin “mef’ûlü/fe’ûlün” kalıbı ile kaleme alınmaktadır.

 Müztezat türleri:

  1. Müstezad-ı südasiye: Uzun dizeler mefâîlün/mefâîlün/mefâîlün/mefâîlün, kısa dizeler mefâîlün/mefâîlün kalıbı ile kaleme alınmaktadır.
  2. İki ziyadeli müstezat: İki ziyadesi vardır.

Müstezat örnekleri

Nedim

Ey şûh-ı kerem-pîşe dil-i zâr senindir
                            Yok minnetin aslâ
V'ey kân-ı güher anda ne kim var senindir
                             Pinhân ü hüveydâ
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
                             Baş üzre yerin var
Gül goncesisin gûşe-i destâr senindir
                             Gel ey gül-i ra'nâ
N'eylersen edip bir iki gün bâr-ı cefâya
                             Sabreyle de sonra
Peymâne senin hâne senin yâr senindir
                             Ey dil tek ü tenhâ
Bir bûse-i can-bahşına ver nakd-i hayâtı
                             Ger ka - 'il olursa
Senden yanadır söz yine bâzâr senindir
                             Ey âşık-ı şeydâ
Çeşmânı siyeh-mest-i sitem kâkülü pür-ham
                             Ebrûları pür-çîn
Benzer ki bu dildâr-ı cefakâr senindir
                             Bî-şübhe Nedîmâ 

Yahya Bey

Çehre-i zîbâsı anun gülşen-i cândur
                                      Halk-ı cihâna

Mâ'î ridâsı sanasın âb-ı revândur 
                               Bâğ-ı cinâna

Mutrib-ı devrân ile cânânun elinden
                                Nây gibi ben

Nâle vü feryâd iderin hayli zamândur 
                               Kevn ü mekâna

Cevr ider ol yâr bana hey meded Allah
                               Neyleyeyin âh

Kime şikâyet ideyin şâh-ı clhândur 
                               Devr-i zamana

Bağrumı hûn itdi benüm firkat-i cânân
                              Mihnet-i hicran

Sevgüli yâr ayrılığı ne yamandur 
                               Âşık olana

Nâz ile Yahya kulınun gönlini aldı
                               Odlara saldı

Kûyına varup garazum âh u figândur
                               Olsa bahane