Fecri Ati Döneminde Hikaye ve Roman

Fecri Ati döneminde hikaye ve roman... Türk romanı... Osmanlı romanı... Türk edebiyatında roman... Türkçe roman... Detaylar Butik Kitap'ta...

05 Apr 2022 Genel 2080

Fecri Ati döneminde hikaye ve roman

Yakup Kadri, İzzet Melih Devrim, Refik Halit, Şahabettin Süleyman, Cemil Süleyman, Ali Süha Delibaş gibi isimler hikâye ve romana yönelmiştir. Yakup Kadri ve Refik Halit sonradan Milli Edebiyat içerisinde bulunduğu için Fecr-i Ati ilkelerinden uzaklaşmıştır. “Tekellümî hikâye” veya “novel diyalog” denilen, karşılıklı konuşmaya dayanan, tiyatro öğelerinin kullanıldığı bir tür hikayeciliği denemişlerdir. Bu tip hikayede gösterme değil, anlatma ön plandadır. Şahabettin Süleyman bu noktada öne çıkmıştır. Erkek-kadın münasebetlerinin üzerinde durmuş, kıskançlık, aşk gibi konuları işlemiştir.

            Yakup Kadri, Fecr-i Ati tarzında yazdığı hikayelerini Bir Serencam (1914) adlı kitabında toplamıştır. Bu hikayeler Mısır, İstanbul ve çeşitli Avrupa şehirlerinde geçmektedir. Farklı insan tipleri bulunmaktadır. Aşk, kadın, cemiyet sorunları etrafında fert-cemiyet çatışmasını anlatmıştır. bu zaaşarın karşısında namus, din, toplumsal kurallar gibi kıymet hükümlerini ön plana çıkartır. Cemiyet her zaman galip olan taraftır. O, bu hikayelerinde kadercilik/cebriyecilik yapmış, bir çeşit pozitivist fatalizm geliştirmiştir. Realist ve natüralisttir. Kurguladığı kişiler romantik mizaçlı ve hassas kişilerdir.

            Refik Halit, Fecr-i Ati yıllarında cinsi ihtiyaçlar ve buna bağlı olarak namus kavramını, geçim derdi ve iş hayatını, İstanbul insanının kötümserlik ve bezginliğini anlatmıştır. Ancak hikayelerinin asıl karakteri Milli Edebiyat döneminde belirmiştir.

            Küçük hikâye konusunda Fecr-i Ati’de öne çıkan isim Şehabettin Süleyman’dır. Bir Tecrübe, Dayak ve Fedakârisimli hikâyelerinde aşk ve sefahat hayatını anlatır. Evvel Zaman İçinde genel başlığıyla yayımlanan hikâyelerinde II. Abdülhamit dönemini eleştirel bir gözle anlatmıştır.

Eğitim: Rehber-i Erib Kâmil Bir Muallimin Şakirtlerine Dersleri (Brunot’dan terc. ve adapte, 3 C., 1910); Meşrutiyette Terbiye-i Etfâl (Köprülüzade Mehmet Fuad ile, 1911); Resimli Muktatafât (3 C., 1911).

Tiyatro: Fırtına (1910), Çıkmaz Sokak (1911), Ben...Başka! ve Kırık Mahfaza (Ben...Başka!. Tahsin Nahit ile, 1911).

Estetik: Sanat-i Tahrir ve Edebiyat (1911), Malumat-ı Edebiye (Köprülüzade Mehmet Fuat ile, 2 C., 1912-1913).

Edebiyat tarihi: Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye (1910), Yeni Osmanlı Tarihi Edebiyatı I. C. (Köprülüzade Mehmet Fuat ile, 1914).

Eleştiri: Nâmık Kemal “Karabela” Münasebetiyle (1911), Abdülhak Hâmit Hayatı ve Sanatkâr (1911)

Fikir: Osmanlılıkta Vâhime-i Mesuliyet (1913).

            Kadın romancısı olan ve feminist fikirleri benimseyen Cemil Süleyman Alyanakoğlu, Aşiyan ve Tanin gazetelerindeki hikâyeleriyle şöhret olmuştur. Bu yüzden “Fecr-i Ati’nin Halit Ziya’sı” olarak görülmüştür. Hikâyelerini Timsal-i Aşk ve Ukde’de toplamıştır. İnhizam, Siyah Gözler ve Kadın Ruhu önemli romanlarıdır. Asıl itibarıyla sinir hastalıkları doktorudur. Servet-i Fünûn’un tesiri altındadır. Yoğun psikolojik tahliller yapmıştır.

            İzzet Melih Devrim de Halit Ziya’nın takipçilerindendir. Batum seyahatinde edindiği izlenimleri Maziye Rağmen adıyla yazmaya başlamış, sonra da Tezat adıyla basmıştır. Tezat, Sultan II. Abdülhamit devrinin ağırlığını yaşayan genç subay Nâşid’in, İstanbul’da nişanlısı Behire ile Batum’da tanıştığı bir Rus kızı Miliça arasında, hayatını birleştirmek arzusuyla muhtelif bakımlardan yaptığı mukayeseleri ve nihayet galip gelen milliyet hissiyle Behire’yi tercih edişini anlatmaktadır. Pierre Loti’nin takdim yazısıyla Fransızcaya çevrilen Sermed isimli romanındaistanbul/ Bebek’te, sesini duyarak âşık olduğu Neyyire’ye tutkunluğunu ve bu marazi ruh halinden kurtulmak için Paris ve Viyana’da yaşadıklarını; istanbul’a dönüşünde ikisinin de ayrı kimselerle evlendikleri halde mutlu olamayışlarını, Neyyire’nin ölümünü, Sermed’in yarı meczup bir halde, hayatı felseŞ bir gözle seyredişini hikâye eder. 15’i mektup tarzında 19 hikâyesini Hüzün ve Tebessüm adıyla yayımlamıştır.