Süleyman Nazif Kimdir? Şiirlerinden Örnekler
Süleyman Nazif kimdir? Şiirlerinden örnekler... Servet-i Fünun... Türk şiiri... Edebiyat-ı Cedide... Detaylar Butik Kitap'ta...
Süleyman Nazif kimdir?
Babası bilgin ve edebiyatçı olan Süleyman Nazif, sanat hayatı boyunca Namık Kemal’in etkisinde kalmıştır. Hem nazım hem nesir türlerinde yazılar kaleme almıştır. Servetifünun topluluğunun içinde aktif olmamıştır. Sanat ve estetik bakımından onlardan uzak kalmıştır. “Sanat için sanat” anlayışını benimseyen Servetifünuncuların aksine “toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir. Daime topluma yönelik konuların ve sorunların üzerinde durmuş, sanatı bu uğurda araç olarak kullanmıştır. Geleneklere bağlı, tutucu bir kişiliği vardır. Bu nedenle saf ve duru bir Türkçenin her zaman karşısında olmuştur. Dilinin anlaşılmaz olması onun en büyük eksikliği olmuştur. Ancak Osmanlı Türkçesini çok sağlam ve sanatlı bir biçimde kullanmıştır.
Eserleri:
- Gizli Figanlar (şiir),
- Firak-ı Irak (şiir),
- Batarya ile Ateş (şiir-düz yazı),
- Malta Geceleri (şiir-düz yazı),
- Çal Çoban Çal (makale),
- Çalınmış Ülke (siyasî yazılar-tartışmalar),
- Babil Melikesi (siyasî yazılar-tartışmalar),
- Yıkılan Müessese (siyasî yazılar-tartışmalar)
Şiirlerinden örnekler
Gazel
Kalbi tahassürümde yatan yade değmesin
Mehtaba söyle hatırı nâşâde değmesin
Gülsün dilerse ömrüme bin zevk-i sermedi
Lâkin melâl-i kalbi gamâbâde değmesin
Bir an temas ederse yanar bali Cebrail
Arş-ı duada şehper-i feryada değmesin
Eyler izabe suzişi aşk ile kalbimiz
Sad el hazer bu hançeri pulâde değmesin
Hançerden ihtiraze mahal yok fakat gönül
Canlar yakan o gamze-i bidade değmesin
Türk Vatanı
Dedem, koynunda yattıkça benimsin ey güzel toprak,
Neler yapmış bu millet, en yakın tarihe bir sor bak!
Yerim sensin, göğüm sensin, cihânım, cennetim hep sen!
Nasıl bir zinde millet çıktı gördüm hasta sinenden!
Evet mecrûh idin; mecrûh ikende vardı imanın;
Ümidin, kuvvetin, azmin, kanın, aşk-ı hurûşanın.
Eğer necm-ü hilâlin olsaydı âfil, müzmâhil,
Türksüz, Kalırdı bizce yıldızlar, kamerler kimsesiz, öksüz
Yaşattın, çok yaşa târihimi, ikbâl-ü izzetle;
Koşar, âti, koşar mâzi seni tebcile minnetle
Yerim sensin, göğüm sensin, cihânım, cennetim hep sen!
Nasıl bir şanlı millet çıktı gördüm canlı sinenden…
Cenk Türküsü
Gözde tüter dumanları
Bak Şıpka’nın balkanları
Hâlâ sızar al kanları
Ayrılmıştık otuz sene
İşte Şıpka geldik gene
Plevne’den bir ses geldi
O ses yüreğimi deldi
Ah o günler ne güzeldi
Ayrı düştük otuz sene
Şanlı meydan geldik gene
Yolumuzu bağlamasın
Dalgaların ağlamasın
Ağlar gibi çağlamasın
Görüşmedik otuz sene
İşte Tuna geldik gene