Divan Edebiyatı Sözleri
Divan edebiyatı sözleri... Divan edebiyatından beyitler... En güzel divan edebiyatı sözleri... Sevgiliye söylenebilecek çok güzel şiirler... Butik Kitap, sizin için divan edebiyatındaki en güzel beyitleri derledi.
Divan edebiyatı sözleri
Divan edebiyatı, Türklerin İslam'ı seçtikten sonra katıldıkları kültür ve edebiyat dairesinde icra ettikleri edebiyatın adıdır. Daha çok şiir edebiyatı olarak bilinen divan edebiyatında düz yazı türleri de vardır. Ancak şiirler daha fazla ön plana çıkmıştır. Bunun nedeni, aruz ölçüsünün ve diğer ahenk unsurlarının şiiri daha renkli, dinamik ve cana yakın hale getirmesidir. Türk divan şiiri, Hoca Dehhani ile başlamış, Şeyh Galip ile bitmiştir. Ancak aruz vezni ve divan şiirine has imgeler daha sonra da kullanılmaya başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde bile Yahya Kemal ile Ahmet Haşim aruzla yazmaya devam etmiş, divan şiirindeki mazmunları (divan şiirindeki imge) kullanmışlardır. Bu da divan şiirinin zenginliğini gösterir. Divan edebiyatı sözleri, sevgiliye söylenebilecek, yoğun ve estetik sözlerdir. Bu sözler, şairlerin düşünüp hayal kurmaları sonucunda ürettikleri sözler olduğu için emek mahsulüdürler.
Divan şiirinden etkileyici beyitler
Divan şiirinde birbirinden etkileyici pek çok beyit vardır, şimdi bunlardan birkaç tanesini verelim:
“Gitdün ammâ kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile” (Neşâti)
Sen gittin; fakat canı, yani beni, özleminle beraber bırakıp da gittin. Ben, sensiz dostların sohbetini bile istemiyorum.
“Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb
Kılma dermân kim helâkim zehri dermândadır” (Fuzûlî)
Aşk derdiyle hoşnudum, ey doktor! Bana ilaç verme; benim helâk olmam, senin derman olsun diye vereceğin zehrindedir.
- “Haddeden geçmiş nezaket yâl-ü bâl olmuş sana;
Mey süzülmüş şişeden, ruhgâr-ı âl olmuş sana” (Nedim)
Nezaket, kuyumcuların altını tel hâlinde incelttiği araçtan (haddeden) geçerek, senin boyunu posunu oluşturmuş. Şarap, şişeden süzülerek yanağındaki allığı oluşturmuş.
- “Efendimsin cihanda i’tibârım varsa sendendir.
Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir” (Şeyh Galib)
Sen benim Efendimsin, benim bu cihanda itibarım varsa sendendir. Âşıklar arasında bir şöhretim varsa yine sendendir.
- “Aşk mıdır ki, can-ü dil mülkünü yağma eyleyen;
Aşk mıdır sinem içre gelip de cân eyleyen” (Muhibbi - Kanuni Sultan Süleyman)
Sevgilinin gönül varlığını yağma eyleyen aşk mıdır? Sonrasında cansız göğsüm içinde, gelişi ile bana tekrar can veren aşk mıdır?
- “Yoluna cânum revân itsem gere cânâ didüm.
Yüzüme bin hışım ile bakdı did cânun mı var?” (Zâtî)
Bağırdım; “Ah sevgilim canımı kurban etmem gerek senin için!” Sevgili, bin öfkeyle yüzüme baktı ve dedi ki; “Canın! Senin daha harcanmayan canın mı var?”