İntibah Romanı Özet-Namık Kemal

İntibah romanı, Namık Kemal'in iki romanından biri. Ergenliğe yeni geçmiş bir delikanlının bir seks işçisi peşinde savruluşunu anlatan roman, eğitimsel bir amaca sahip. Butik Kitap bugün, Namık Kemal'in İntibah romanı üzerinde duracak...

18 Apr 2021 Genel 1680

İntibah Romanı-Namık Kemal

İntibah, öteki isimleri ile "Son Pişmanlık" ve "Sergüzeşt-i Ali Bey" Namık Kemal'in 1876'da basılan romanı. Namık Kemal, İntibah'ı 1873-1876 senelerinde sürgündeyken Kıbrıs'ın Magosa Kalesi'nde yazmıştır. Yazar, psikolojik tahliller yapmış, kahramanların iç dünyasını yansıtmaya çalışmıştır. Türk edebiyatının ilklerinden biri olması bakımından oldukça önemli bir eserdir. Roman, Türk edebiyatında "ilk edebi roman" olarak kabul edilir.

Eserde romantizmin etkisi vardır.
Divan şiirinden beyitler bulunur.
Eser, Hançerli Hanım öyküsü ile Alexander Dumas'ın Kamelyalı Kadınlar romanına bazı açılardan benzer.

İntibah Romanının Özeti

Romanın başkahramanı Ali Bey, babası vefat edince içine kapanmıştır. Annesinin teşvikleriyle kalemdeki arkadaşları ile Çamlıca Tepesi'ne çıkmaya başlamış, burada Mehpeyker isimli bir seks işçisiyle tanışmış, sonra da onunla aşk ilişkisi yaşamıştır. Erkekleri elinde tutma konusunda deneyimli olan Mahpeyker'e bağlandığını gören Ali Bey'in annesi Fatma Hanım, oğlunu bu kadından uzaklaştırmak için Dilaşub isimli bir cariyeyi eve almıştır. Fatma Hanım'la bir gece tartışan genç adam, Mahpeyker'in evine gitmiş, sevgilisinin evde olmadığını görmüş ve onun eski hayatına döndüğünden şüphelenmiştir. Bu da Mahpeyker'i bırakmasına neden olmuştur.

Mahpeyker, bunun üzerine Dilaşub'la evlenme aşamasında olan Ali Bey'i kendine çekmek için girişimlerde bulunmuştur. Dilaşub'a iftira atan kadın, onun da seks işçisi olduğunu yaymış, Ali Bey de buna inanmıştır. Ali Bey, Dilaşub'u evden atmış, Mahpeyker de onu satın alıp türlü işkenceler yapmıştır. Bir gün Ali Bey'i kandırıp çiftlik evine çağıran Mahpeyker'in asıl amacı genç adamı öldürmektir. Burada tutulan Dilaşub'u gören ve gerçekleri öğrenen Ali Bey, üzerindeki paltoyu Dilaşub'a verip polis çağırmaya gitmiştir. Polisle geldiğinde Dilaşub'u kanlar içinde görmüş, paltosundan dolayı kendisi zannedilerek bıçaklandığını anlamıştır. Bu esnada Mahpeyker saklandığı yerden çıkmış, Ali Bey Mahpeyker'i öldürmüştür. Bunun üzerine hapse atılmıştır.

Yazar romanı, ders vermek üzere şu cümlelerle bitirmiştir: