Kayıkçı Kul Mustafa Kimdir?
Kayıkçı Kul Mustafa kimdir? Halk şairi.... Türk halk şiiri. XVII. yüzyıl şairi... Yeniçeri şairi... Tanınmış şair... Genç Osman Destanı ile bilinen şair... Detaylar Butik Kitap'ta...
Kayıkçı Kul Mustafa kimdir?
Türk halk şiirinin meşhur şairlerinden Kayıkçı Kul Mustafa, XVII. asırda yaşamıştır. Yeniçeri Ocağının en fazla bilinen şairlerinden biridir. Doğduğu ve öldüğü yer net olarak bilinmiyor. Kayıkçı Kul Mustafa Cezayir'den Bağdat'a dek farklı yerleri dolaşmıştır, buralarda savaşmıştır, savaşlar için destanlar, yenilgiler ve şehitler için ağıtlar düzmüştür. Hayatı üstüne de net bilgiler yoktur. Vefatının, Abaza Hasan Paşa'nın isyanını ifade eden destandan, 1659'dan sonraki bir yılda olduğu sanılmaktadır. Bundan dolayı Kayıkçı Kul Mustafa'nın XVII. asrın ilk yarısında yaşadığı iddia edilmektedir.
İlk gençliğinde Murat Reis'in leventlerinden biri olarak Cezayir'de bulunduğundan, ona "Kayıkçı" denmiştir; II. Osman'ın şehit olmasını (1622), IV. Murat'ın Bağdat kuşatmasını (1630), Halep Valisi Abaza Hasan Paşa'nın kalkışmasını (1658), şiirlerinde ve destanlarında işlemiştir.
Kayıkçı Kul Mustafa; divan edebiyatının tesirinden uzak, halkın zevklerine bağlı, tabii bir söyleyiş ile, XVII. asrın ilk elli yılında geniş bir ün sahibi olmuştur. Bağdat'ın kuşatılmasında, kaleden atılan oklar ile yaralanarak Dicle'ye düşüp boğulan ve IV. Murat'ın sevgisini kazanan Genç Osman için kaleme aldığı destan, en tanınmış şiiridir. Bu destan, kısa süre içinde tüm Anadolu'ya yayılmıştır, herkes tarafından öğrenilmiş ve söylenmiştir. Günümüzde de Genç Osman Destanının herkes tarafından bilinmektedir. Şairin Yeniçeri Ocağına bağlı âşıklardan biri olması, şiirlerinin bilhassa askerler arasında, sınır boylarında sevilerek tanınmasını sağlamıştır. Epik tarzı, onun askerler tarafından sevilmesini sağlamıştır.
Şiirlerinden örnekler
Gitsin
Yücesi dumanlı boralı dağlar
İncitmen sunamı bel verin gitsin
Eyyamı şitada bahar erişsin
Eline bir deste gül verin gitsinUğratman sunamı kışa borana
Kader kısmet durulmadı çare ne
Eşinden ayrılıp giden ceylana
Düzelin a dağlar yol verin gitsinMustafa'm der cemaline doyulmaz
Seni görmeyince takatim gelmez
Dostum gurbet elde yolun bulunmaz
Bir takım kılavuz kul verin gitsin
Nem Kaldı
Seni terk eylesem kaşları keman
Vefası olmayan yarda ne kaldı
Cefalım yok mudur göğsünde iman
Divane eyledin arda nem kaldı
Ayrılasın bencileyin eşinden
Bir dem sevda gitmez olsun başından
Bu ayrılık kıldı beni işimden
Arayıp gezerim karda nem kaldıAkar gözyaşlarım bir dem silinmez
Kapında kul oldum adım bilinmez
Ko serim sağolsun yar mı bulunmaz
Kadrimi bilmeyen varda nem kaldıKul Mustafa der ki severim candan
Gözlerim doludur kan ile nemden
Sevdiceğim farık olduysa benden
Çıkayım gideyim şurda nem kaldıGenç Osman Destanı
Genç Osman dediğin bir küçük uşak
beline bağlamış ibrişim kuşak
Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç OsmanGenç Osman dediğin bir küçük aslan
Bağdatın içine girilmez yastan
Her ana doğurmaz böyle bir aslan
Allah Allah deyip geçer Genç OsmanBağdatın kapısın Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı
Kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçer Genç Osman