Klasisizm Akımı ve Özellikleri

Klasisizm akımı ve özellikleri... Edebiyat akımları... Yazınsal akımlar... Yazın akımları... Edebi akımlar... Detaylar Butik Kitap'ta...

01 Jun 2022 Genel 923

Klasisizm akımı ve özellikleri

XVII. asırda ortaya çıkan klasisizm, “üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen değerinden bir şey kaybetmeyen ve her zevke hitap eden” manasına gelir. Klasisizm hümanist felsefe, Rönesans'la reform hareketlerinin gerçekleştiği toplumsal, siyasi, felsefi atmosferde doğmuştur ve gelişmiştir. Klasisizm özde Rönesans devrinin hümanist felsefesiyle edebiyatına dayanmaktadır. Edebiyatın özü, evrensel insan doğasının anlatımıdır. Eski Yunan ve Latin sanatçılarıyla yapıtlarını örnek almaktadırlar. Kaidelere bağlılığı, objektiviteyi, akılla sağduyuyu, zevk vererek eğitmeyi ilke edinmektedir, dilde ve biçemde açıklıkla mükemmeliyetçiliği ararlar.

  • Evrensel insan tabiatını merkeze alma: Klasisizme göre sanat, insanın doğasının taklididir. İnsan doğasının taklidiyle tek bir insanın taklidinden söz edilmez, hislerin herkesçe kabul edilmiş yansımalarının taklidinden söz edilir.
  • Gerçek olanı tercih etme: Klasik eserlerde aklı, mantığı, gerçekleri zorlayan hadiseler bulunmaz.
  • Akılla sağduyudan ayrılmama: Bu anlayışa sahip göre akıl her yerde ve her zaman insanları doğruya götüren şaşmaz bir vasıtadır.
  • Nesnellik: Sanatkar da yapıtı da nesnel olmalıdır.
  • Eski Yunan ve Latin edebiyatına dönme: Eski Yunan ve Latin sanatçı ve yapıtlarını örnek alırlar. Amaçları, klasik değerlerin yaşatılmasıdır.
  • Kuralcılık: Toplumsal yaşamdaki disiplinle devamlılık arzusu sanata da aksetmiştir. Bunun için klasisizm evvela edebiyat yapıtlarını tasnif etmiştir ve birbirinden ayırmıştır. Bütün türlerin belli bir kuralı bulunmaktadır.
  • Zevk vererek eğitme: Klasisizm sanata ahlaksal ve eğitici bir gaye yüklemiştir. Klasik eserle sanatkarların gayesi, bireyin sanatsal eserden yola çıkarak ideal insanın değerlerini yansıtmaktır.
  • Yapıtta bütünlük: Yapıtı bir bütün olarak görürler ve bütünlük anlayışına önem verirler. Yapıtı oluşturan parçalar, bütüne benzemelidir ve bütün ile uyum içerisinde olmalıdır ve ayrıca bütünden farklı tarafları da olmalıdır. Denge klasisizmde önemlidir.
  • Dille biçemde mükemmeliyetçilik: Dille biçemi açık, sade, yalın ve tabii olmalıdır. Konunun ne olduğundan ziyade nasıl işlendiği önemlidir.
  • Klasik sanatçılarla yapıtları: Fenelon (Telemak), La Fontaine (Fabllar), Milton (Kaybolan Cennet), Malherbe (Aziz Petro’nun Gözyaşları), Moliere (Cimri, Kibarlık Budalası) Corneille (Yalancı)
  • Türk edebiyatındaki klasikler: Şinasi (Şair Evlenmesi, La Fontaine’den yaptığı tercümeler), Ahmet Vefik Paşa (Moliere’den tercümeleri)

 

ALTIN YUMURTA YUMURTLAYAN TAVUK

Meşhurdur: “Az tamah çok ziyan verir.” Derler a,

İşte size güzel bir misali:

Vaktiyle bir adamın bir tavuğu varmış da

Her gün altın yumurtlarmış hani;

Adam sanmış ki tavuğun içi altın dolu.

Zengin olayım diye boğazlamış tavuğu.

Gelgelelim ne altın bulmuş ne gümüş bulmuş;

Üstelik bir de tavuğun kendisinden olmuş.

Ne güzel bir ders açgözlülere!

Az mı gördük böylelerini eski zamanda.

Bir gece zengin olacağız sanırlar da,

Eldekinden olurlar yok yere! (La Fontaine)